Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

kahve çekmek

  • 1 kahve çekmek

    to grind coffee

    İngilizce Sözlük Türkçe > kahve çekmek

  • 2 kahve

    ко́фе (м)
    * * *
    1) ко́фе

    kahve çekirdeği — кофе́йное зерно́

    kahve çekmek — моло́ть ко́фе

    kahve kavurmak — поджа́ривать ко́фе

    kahve pişirmek — вари́ть ко́фе

    kahve telvesi — кофе́йная гу́ща

    acı / sade kahve — ко́фе без са́хара

    çekilmiş kahve — мо́лотый ко́фе

    çekirdek kahve — ко́фе в зёрнах

    kaymaklı kahve — ко́фе со сли́вками

    orta [şekerli] kahve — ко́фе с небольши́м коли́чеством са́хара

    sütlü kahve — ко́фе с молоко́м

    şekerli kahve — ко́фе с са́харом

    bir kahve ! — [одну́] ча́шечку ко́фе!

    2) кафе́, кофе́йня

    kır kahvesi, yazlık kahve — ле́тнее кафе́; кафе́ на откры́том во́здухе

    mahalle kahvesi — небольша́я у́личная кофе́йня

    ••

    Türkçe-rusça sözlük > kahve

  • 3 çekmek

    "to pull; to draw; to drag; to haul, to tug, to lug; to tow; to withdraw; to hoist; to extract; to carry; to support; (silah vb.) to draw, to pull out; to suffer, to undergo; to bear, to endure, to abide, to put up with; to absorb, to inhale; to shrink; to" " içmek; (resim) to take; (kahve, vb.) to grind" " öðütmek; (film) to shoot; (bayrak) to run up; (ilgi, dikkat) to catch; to conjugate, to decline; to weigh; to attract; to magnetize; to charm, to captivate, to appeal, to beguile; to distil; (kablo, vb.) to lay" " döþemek; (dayak, vb.) to give; to give a meaning, to interpret; to last, to take; to drive; to put on, to wear, to pull on, to draw on" " giymek; (boya) to apply"

    İngilizce Sözlük Türkçe > çekmek

  • 4 kahve

    1. coffee. 2. café (serving only coffee, tea, or soft drinks). - ağacı coffee plant. - çekirdeği coffee bean. - çekmek to grind coffee. - değirmeni coffee mill, coffee grinder. - dolabı cylindrical coffee roaster. - dövmek to pound up coffee in a mortar. - dövücünün hınk deyicisi toady, yes-man. - falı a fortune told by inspecting the grounds remaining in one´s coffee cup. - fincanı demitasse, small coffee cup. - hulasası instant coffee. - ocağı small kitchen where coffee and tea are made. - parası tip, baksheesh, gratuity.

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > kahve

См. также в других словарях:

  • çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kahve makinesi — is. Kahve çekmek veya öğütmek üzere özel yapılan otomatik makine …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • para — is., ekon., Far. pāre 1) Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit 2) Kazanç Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar genç işidir. S. F. Abasıyanık 3) esk. Kuruşun kırkta biri Birleşik Sözler para… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • makine — is., tek., İt. macchina 1) Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü Tıraş makineleri ile… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»